Mirasın reddi, yani reddi miras; miras bırakanın ölümü üzerine yasal veya atanmış mirasçıların ölen kişinin her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte oluşan mirasın hak ve yükümlülüklerini reddetmesi durumudur.
Vefat Sonrası Miras Nasıl Reddedilir? Mirasın Hükmen ve Gerçek Reddi
Vefat eden bir kişinin yasal veya atanmış mirasçıları, ay içerisinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açacağı dava ile mirası reddettiğini bildirmekle, dava tarihinden itibaren mirası reddetmiş olur. Bu işleme “Mirasın Gerçek Reddi” denir. Ret halinde reddeden mirasçı miras bırakandan daha önce ölmüş gibi sonuç doğurur. Bu sebeple ret sadece reddeden açısından hüküm doğurmakta, altsoyunun mirastan ret hükümlerini doğurmamaktadır.
Tüm Mirasçılar Reddederse Miras Diğer Dereceye Geçmez
Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği, tasfiye sonunda arta kalan değerlerin ise mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği” düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenleme uyarınca, mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde miras ikinci derecedeki mirasçılara geçmez. Tereke tasfiye olunur, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa ret vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir. Türk Medeni Kanununun 614. maddesinde mirasçıların sonra gelen mirasçılar yararına mirası reddedebilecekleri düzenlenmiş ise de, somut olayda bu maddeye göre yapılmış bir mirasın reddi talebi de bulunmamaktadır.
Tereke Borca Batık ve 3 aylık Süreyi Geçiren Kişi Ne yapabilir? Mirası Reddedebilir mi?
Evet, miras reddedilebilir. Şöyle ki murisin vefat tarihi itibariyle terekenin borca batık olması halinde, mirasçılar açacakları “Mirasın Hükmen Reddi” davasıyla mirası reddedebilecektir. Ancak mirasın hükmen reddi davasında davacının, terekenin borca batık olduğunu ispatlaması gerekecektir.
Mirasın Reddi Hangi Sürede Yapılır?
- Yasal Mirasçılar İçin: Kural olarak yasal mirasçılar için bu süre miras bırakanın ölümünü öğrendikleri anda başlar (TMK m.606). Eğer mirasçılık sıfatı daha sonradan öğrenilmiş ise bu tarih başlangıç olarak kabul edilir. Yasal mirasçının ölüme bağlı tasarruf ile miras dışında bırakılmış olması halinde ret süresi bu tasarrufun iptal edildiğinin mirasçı tarafından öğrenildiği anda başlar.
- Atanmış Mirasçılar İçin: Atanmış mirasçılar için ret süresi üç aydır (TMK m. 606). Bu süre mirasçı olduklarını Sulh Mahkemesinin Vasiyetnameyi resmi olarak açması ve onlara tebliğ etmesi ile başar. Miras sözleşmesi ile atanan mirasçılar için bu süre yasal mirasçılarla aynı şekilde işler. Bu sözleşme ile üçüncü kişi atanmış olması halinde vasiyetnamedeki gibi resmi bildirim ile başlar.
- Koruma Önlemi Olarak Terekenin Deftere Geçilmesi: Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesi ile başlar (TMK m.607).
- Ret Hakkının Sonradan Gelen Mirasçılara Geçmesi: Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer (TMK m. 608). Bu durumda ölen mirasçının yerine geçen mirasçının iki ret hakkı doğar. Bu mirasçı hem kendi miras bırakanının kendisine bıraktığı mirası ret hakkına sahiptir, hem de kendi miras bırakanın onun miras bırakandan kalan mirası ret hakkına sahiptir. Mirasçı bu iki mirası ret edebileceği gibi sadece kendi miras bırakandan kalan mirası da reddedebilir. Ancak mirasçı kendi miras bırakandan kalan mirası reddedip, miras bırakandan kalan mirası kabul edemez. Çünkü ilk miras, ona mirası reddetmeden ölen kendi miras bırakanının terekesinin bir parçası olarak geçmektedir.
- Sürenin Uzatılması ve Yeni Süre Verilmesi: Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi yasal ve atanmış mirasçılara verilen ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre verebilir (TMK m.615). Bunun için taleple birlikte haklı bir sebep olmalıdır.
Alacaklılar Mirasın Reddine Karşı İptali Davası Açabilir Mi ?
6 ay içerisinde reddin iptali için dava açılabilir. Bu 6 ay ise mahkemeye dilekçe verildiği andan itibaren başlamaktadır, yani mirasın reddi için mahkemenin kararının kesinleştiği tarihten veya mahkeme tarihi öğrenildiği tarihten itibaren değil, sulh mahkemesine veya asliye hukuk mahkemesine ret beyanının verildiği günden itibaren 6 ay içerisinde alacaklı davayı açarsa bu süreç başlamaktadır aksi takdirde bu hakkını kaybedecektir.
Mirasın Reddi Hakkının Düşmesi
Mirasın reddi davasında 3 ay hak düşürücü süre bulunmaktadır. Bu süre mirasın gerçek reddinde miras bırakanın vefatıyla, mirasın hükmen reddinde ise terekenin borca batık olduğunun öğrenilmesiyle başlar.
Reddi Miras Beyanı Hangi Mahkemeye Yapılır?
Mirasın reddi talebi mirasın açılacağı yerin Sulh Hukuk Mahkemesine yapılır. Bu da miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Ret beyanı mirasın açıldığı yerin Sulh mahkemesi tarafından mahkemenin özel kütüğüne tescil edilir. Mirası ret talebinde bulunan mirasçıya talep halinde mirası reddettiğine dair bir belge verilmektedir.
Mirasçı Mirastan Mahrum Bırakabilir mi?
Bu durum Türk Medeni Kanunun 513. maddesinde de yer almaktadır. Burada özellikte iki şart vardır. Birincisi mirasçının miras bırakana karşı bir hayatına kast etmesi olayı ikincisi ise ,aile hukukundan doğan yükümlülüklerini büyük ve kusurlu davranışlarla yerine getirmemesi şartı vardır, cana kast durumunda ortada somut delil olacağından ispatlanması yönünde sıkıntı olmayacaktır, o yönde mirastan mahrum bırakma bir sıkıntı olmaz fakat aile hukukundan doğan yükümlülüklerini büyük ve kusurlu davranışları yerine getirmemenin çeşitli şartları vardır.
Mirası Sağken Reddetmek Mümkün mü? Mirasçılık Sözleşmesi Nasıl Yapılır?
Kişi mirastan para istemediği takdirde para istemediğini belirtip reddetmesi durumu söz konusu değildir. Ancak miras bırakan kişinin vefatından sonra tek taraflı beyan bildirip herkesin lehine mirastan pay almak istemediğini ilgili kurumlara yazılı olarak hakkından feragat edebilir. Bu durum ancak vefat sürecinden sonra gerçekleştirilebilir, kişiler sağken miras istemediğini belirtemez bunun adı mirasçılık sözleşmesidir bunun için ise tüm mirasçıların noterde veya tapu dairesinde bir araya gelip resmi bir şekilde bir sözleşme yapması gerekmektedir.
Mirası Sahiplenen Mirasçının Ret Hakkı Yoktur
4721 Sayılı TMK’nın 605. maddesinin 1. fıkrasında “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmü ile mirasın kayıtsız, şartsız reddi (hakiki ret/gerçek ret), 2. fıkrasında “Ölümü halinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü ile mirasın hükmen reddi düzenlenmiştir. TMK’nın 610/2. maddesi uyarınca da ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan ve miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez. Madde metninden de anlaşıldığı üzere; yasa koyucu mirasçılardan birinin tereke işlerine gereğinden fazla karışmasının mirası örtülü kabul anlamına geleceğini ve tıpkı açık kabulde olduğu gibi, ret hakkının bu mirasçı bakımından sona ereceğini düzenlemiştir. Açıklanan nedenlerle bir mirasçı, kesin şekilde mirasa sahip çıkıp yukarıdaki tasarruflarda bulunduktan sonra hükmen ret talebinde bulunamaz.
Somut olayınıza ilişkin detayları öğrenmek ve hukuki destek almak için bize ulaşın.
Yazar hakkında